İNSAN DOĞASININ ZAYIF YÖNLERİ

Muharebede benim gördüğüm kadarıyla birinin sürekli adamlarının öldürülmesine ya da diğerlerinin ölmesine neden olan niteliği kibirli aşırı güvendir!  Her şeyi bildiğini düşünen bazı budalalar. Aşağıda sıralanan insan zayıflıklarının her hangi biri öldürülmenize ya da görevinizi başaramamanıza neden olabilir. Bu nitelikleri iyice bilirseniz kendinizi de iyice biliyor olursunuz.

  • Aşırı Güven
  • Dikkatsizlik / Farkına varmama
  • Ani Kararlar
  • Plansızlık
  • Kötü Taktik Alışkanlıklar
  • Hiddet / Duygularına Kapılma
  • Aşırı Merak
  • Kolayca Kafası Karışmak
  • Tembellik
  • Düşmanını Küçük Görmek
  • Eğitim Yapmaya, Hazırlanmaya İsteksizlik

Özel Kuvvetlerdeki en büyük hayal kırıklığım Vietnam’da Birleşik Devletler (US) tarafındaki bir arkadaşımın korkuya kapılmasıydı. Ve gerçekten adi bir korkaktı. Fakat Ft. Bragg’da ideal bir Yeşil Bereli gibi görünüyordu; zayıf, acımasız, ölüm makinesi, zeki, esprili, testlerde yüksek puan alan ve bunun gibi. Posterlere model bile olabilirdi. Ama bütün bunların yanında geçmişinde bütün çabası beresini farklı takmak da dahil olmak üzere kendini kabul ettirmek olan kendine merkezli bir egoistti. Tekrar baktığımızda yüzde 90 gösteriş, yüzde 10 çalışma idi.

Bu türleri nasıl teşhis edersiniz?
Bence tavır ruhun aynasıdır, ama tavrın değerlendirilmesinde kilit övünen birinin ne söylediği değil, sadık birinin ne yaptığıdır. Sözlerin değil hareketlerin gerçek değeri vardır.
Diğerleri vazgeçerken o devam edecek mi? Arkadaşlarını kendinden önde tutar mı? Başarı için acı ve rahatsızlığa katlanabilir mi? Risk alır mı, kendini tehlikeye atar mı? Ve tam olarak emirleri alır, atışını yapar mı?
Çoğu asker ve kanun adamının tersine, bir keskin nişancının eğer uzak ve o an için kendisine bir tehlike teşkil etmeyen bir hedefe nişan almışsa anlamak çok zordur. Hatta hedefi inceleyip amcası Ralph’e ne kadar benzediğini fark edebilecek kadar zamanı olabilir. Hiçbir zaman bir polis memurunun veya bir askerin yakınından kendisine ateş eden bir kötü(?) adama ateş edemediği bir olay duymadım. Nişancılığı zayıf olabilir, silahını yavaş kullanabilir; ama manevi acılar ve sosyal tabular iyi adamı etkilemez.
Fakat bir keskin nişancı optik görüşten bakıp da bir çift gerçek göz gördüğünde bir şeyler olur. Canlı bir insanı bir hedeften ayıran bu gözlerdir.
Kimin ateş etmeyeceğini anlamanın bir yolunu bulamadım; bu yüzden gerçekten olana kadar kimin ‘istekli’ olduğunu asla anlayamazsınız. Bu da, keskin nişancının hedefinin gerçeğiyle karşılaştığında şaşırmamasını sağlayacak kadar doğal olduğu gerçekçi bir eğitimin önemini gösterir. Özellikle hedefinin gözleri olduğundan emin olun.

POLİS TAKTİK BİRLİK TEŞKİLATI

Kanun uygulayıcı keskin nişancı timleri bazen “SWAT” da denen daha büyük bir taktik birliğin öğesidir. Aynısı askeri keskin nişancılar için de geçerlidir. Polis taktik birlikleri, işlevlerine göre, beraber çalışacak farklı unsurlardan oluşturulur ve daha sonra belirli herhangi bir harekatı gerçekleştirecek şekilde karıştırılır ve eşleştirilir “veya” biçimlendirilir.

İki kişilik keskin nişancı timlerinde ki tipik bir polis taktik birliğinde aşağıdaki unsurlar bulunur:

KOMUTA VE KONTROL: Normalde taktik birlik liderleri harekat sırasında ileri saflarda yoğun olarak bulunmaz; çünkü kolayca ele geçirilirler ve birlik geri çekilir. Çoğu durumda liderler planlar ve ast unsurlara uygulatırlar. Sadece uzamış durumlarda “rehine kurtarma gibi ” komuta merkezi ileri saflarda kurulur ve böylece komuta ve kontrol unsurundan tam olarak yararlanılır.

GİRİŞ TİMLERİ: Dört yada altı iyi silahlanmış subaydan oluşur. Bir giriş timi dinamik olarak bir binaya girmek, çabukça orayı temizlemek, rehineleri ele geçirmek ve şüphelileri etkisiz duruma getirmek veya tutuklamak konusunda uzmanlaşır. Çünkü bu subaylar bir girişin gereklerini en iyi anlayanlardır. Genellikle iç çevre kuvveti olarak da konuşlandırılırlar.

GAZ TİMLERİ: Gazın etkili olarak kullanımı iki-kişilik gaz timlerince yürütülen özel bir işlemdir. Modern taktik birlikleri gazı büyük ölçüde bir şüphelinin dikkatini dağıtmak, bir binanın belli bölümlerine girişini önlemek ya da bir saldırı sırasında geçici olarak etkisiz hale getirmek için kullanır.

REHİNE ARABULUCU: Bu bir psikiyatri şubesi veya özellikle arabuluculuk yetenekleri üzerine eğitilmiş bir subay olabilir. Uzamış durumlarda, genellikle de rehine alınma olaylarında, bir arabulucu şüphelilerle temas kurar ve durumu çözümleyecek bir takım teknikler kullanma girişiminde bulunur.

SIHHİYE TİMLERİ: Bunlar polis veya ateş sıhhiyecileri ya da yerel bir hastaneden doktorlar olabilir. Önemli olan düzenli olarak birliğinizle eğitim yapmaları ve taktik tim harekatlarının nasıl yürütüldüğünü anlamalarıdır. Öncelikli tertibat ve yönlendirilmeleri travma yaralanmaları ile ilgilidir.

POLİS TAKTİK BİRLİK TEŞKİLATI

MUHABERE UNSURU: Bu bölüm uzamış olaylarda, cephedeki komuta merkezi aniden telefona, faks makinasına, korumalı telsizlere ve fotoğraf desteğine şüphelilerin teknik olarak dikkati çekilmeden ihtiyaç duyduğunda ön plana çıkar.
Taktik time diğer ilaveler de olabilir. İlaveler ile bu bölümlerin organik olmadığını “taktik timin gerçek bir bölümü olmadığını” söylemek istiyoruz. Bunlar, eğer belirli bir harekatta ihtiyaç duyulursa, tim komutanının kontrolünde time ilave edilir.
BOMBA MANGASI: Unsurlara, patlayıcı cihazları ayırma ve etkisiz hale getirmede yardım etmenin yanı sıra bomba mangası, çoğu kısımda giriş patlayıcılarını hazırlamada ve patlatmada yetkili tek bölümdür. Bu subaylar, keskin nişancılara av peşindeyken cihazları tespit etmeyi ve atlatmayı öğretebilecek derecede bölgesel bubi tuzağı uzmanları olmalıdır.

HAVA DESTEĞİ: Bir hava indirme platformu, komuta ve kontrolü, keşfi, telsiz mesajlarının güvenirliğini, resimsel haritaları ve hava araştırmalarını (taktik tim harekatları için gerekli bazı katkılar) kolaylaştırır. Ve buna bir helikopterin subayları çabucak uzun mesafelere ya da büyük yüksekliklere havadan nakledebilme yeteneğini ekleyin.

MESKUN MAHAL POLİS KARŞI KESKİN NİŞANCISI

Polis karşı keskin nişancı görevi garip bir istek olarak değil, ilk olarak 1960’lardaki Amerikan tarihinin en kötü kitle imhasından sonra ortaya çıkan özel bir tehdide karşı kurulmuştur.
Ağustos 1966’da, 25 yaşında Teksas Üniversitesi olan Charles Whitman, Austin’deki kampüs kule asansörüne cephane çantası dolu bir oyuncak bebek ve askeri eşya kutusu soktu. Sabah 11.48’de 28 katlı kulenin en üstünde kendine bir barikat kurduktan sonra, bu eski denizci asker ve büyük avcı 6mm Remington Model 700 tüfeğini omzuna yerleştirdi ve dürbününden dikkatle bakmaya başladı.

Birkaç ay önce, Whitman bir üniversite psikiyatristine “kulenin tepesine yivli tüfeğiyle çıkıp insanları vurmaya başlayabilecek” kadar kızgın olduğunu söylemişti. Dehşet verici fantezisini şimdi yaşadı.

Sonraki 90 dakika boyunca Whitman, üç blok ötedeki insanlara saldırarak toplam 44 kişiden 13 kişiyi öldürmüş ve 31 kişiyi de yaralamıştı. Fakat bizi asıl ilgilendiren silah ve araziye hakim olma seçiminin yanı sıra görevli kanun memurlarına hasar verecek şekilde nasıl istismar ettiğidir.

Whitman’ın ilk atışını yapmasından sonraki dakikalar içinde Austin polisinden, Teksas Komando Polislerinden ve yöresel Gizli Servis memurlarından yüzlerce kanun adamı kampüse doldu; ama sorunları balistik ve optik dezavantajdı. Sadece tabanca ve av tüfeğiyle (etkili mesafesi 50yardadan fazla değil) silahlanmış kanun adamlarına, bunun altı katı mesafeden korunmasız bir kafayı vurabilen bir adam belirgin şekilde üstünlük sağlamıştır.

Whitman’in kule tüneği, tuğladan bel yüksekliğinde raflar ve dekoratif beton kolonlarla çevrili olduğu için arasından ateş ettiği pek çok doğal boşluk vardı. Austin’deki en iyi karşı keskin nişancı silahı bölgesel polisle yan yana ateş eden sivillerin kullandığı geyik avında kullandıkları yivli tüfekleriydi; ama iyi yerleşmiş bir atıcıya karşı çok az etkiliydi.

Whitman, yoğun olarak güçlendirilmiş sığınağından ateş ederek, araziyi çevreleyen düzlüğe hakim olmuş ve binaya girmeye çalışan birkaç polisi de kolaylıkla vurmuştur. Daha fazla ateş gücüne ihtiyacı olduğunda .30 kalibrelik bir M1 tüfek çıkarmıştır.

90 dakika boyunca, en sonunda iki kanun adamı ve yol gösteren bir sivil bir yer altı geçidinden binaya girip, kuleye tırmanıp üstüne atlayarak yumruklarla kalbura çevirene kadar katliam sürmüştür.

Austin katliamından sonra çoğu bölgesel polis departmanı, her vardiyada bir tüfekli polis memuru görevlendirmek yönünde bir politikayı benimsemiştir. Bu ilk zamanlarda, seçimler sıklıkla kişisel tercihlere bağlı olduğu için tüfekli bir polisin silahı her şey gibi manivelalı .30 / 30du. 1970lerin başında St. Louis Polis Departmanı’nın .30 / 60 BAR sportif tüfekler kullandığını hatırlıyorum. Halen tüfekli polisler yöneticiler tarafından çok ender tahammül edilen acayip kişiler olarak görülür ve tüfekli polisler nispeten denenmemiş, nadiren ek kuvvet olarak çağrılan ve çok az durumda görevlendirilen polisler olarak kalmıştır.

Fakat Austin’deki dersler 1974’ün Ağustos ayında New Orleans’ta 23 yaşında eski bir denizci olan Jimmy Essex, Howard Johnson’s Motor Lodge’da çılgın bir katliama başladığında tekrar ortaya çıkmıştı.
Mümkün olduğunca çok beyazı öldüreceğini haykıran aşırı ırkçı Essex, Charles Whitman’ın skoruna çok yaklaşmıştı, 7 kişiyi öldürdü ve 21 kişiyi yaraladı. Essex özellikle polisten (her türünden) nefret ediyordu ve kurbanlarından Müfettiş Vekili Louis Sirgo da dahil olmak üzere yedisi karşılık veren kanun adamlarıydı.
En sonunda Essex, Whitman’ın barikatlı kulesine benzer, otel çatısında çimentoyla güçlendirilmiş bir asansör yapısında konuşlandı. Buradan .44 Magnum Ruger otomatik gazlı tüfeğiyle 11 saat boyunca ateş açtı. Tüm bir gece boyunca aşırı silahlı kanun adamlarıyla çatışmadan sonra, bir USMC CH-46 helikopteri bölgeye gelmiş ve her basışta en az yüz fişek atan M60 makineli tüfeğiyle Essex’i delik deşik etti.
Essex’in katliamından yaklaşık 15 yıl sonra, bir Mississipi atış kliniği ve yarışmasında New Orleans tüfekli polisleriyle bizim öğrencilerimizin arasında karşılaştım. Size temin ederim ki, bugün New Orleans’ta o korkunç, trajik olaydan çok şey öğrenen harika polis atıcıları hizmet etmektedir.
Fakat polis karşı keskin nişancılarının imkan ve kabiliyetlerine duyulan ihtiyaçla ilgili şüphelerin kalkması için Austin ve New Orleans katliamları ile çok sayıda daha az bilinen aşırı silahlı atışların olması gerekti. Ve eğer bugünkü düzgün eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış polis keskin nişancısı Whitman ve Essex olaylarıyla karşılaşmış olsa ne olurdu? Katliam tek bir atışla biterdi.
POLİS VE ASKERİ KESKİN NİŞANCILAR ARASINDAKİ FARKLAR

Muhtemelen bir polis keskin nişancısının yapabileceği en büyük hata kendisinin askeri bir keskin nişancı olduğunu düşünmesidir; aynı şekilde bir askeri keskin nişancı eğer bir kanun adamı gibi hareket etmeye başlarsa ölümcül bir hata içerisindedir.

İkisi arasında kayda değer farklar vardır. Bunlar sadece teknik farklılıklardan ya da davalardan çekinen memurların saçma endişelerinden ibaret değildir. Bu farklılıkları açıkça incelemeliyiz; çünkü bunlar taktiğinizi, teşkilatınızı, teçhizatınızı, planlamanızı (keskin nişancının görevleriyle ilgili her alanı) etkiler. Ve bu farklılıkları aklınızda bulundurmak gelecek bölümlerdeki uygulama verilerine ve tekniklerine yoğunlaşmanıza yardımcı olacaktır.
Bu tür farklılıkları belirlemeden önce, her nasılsa çoğu temel keskin nişancılık yeteneklerinin (nişancılık, arazi becerileri ve taktik) hem polis hem de asker için çok benzer olduğunu hatırlayın. Dramatik farklar bir keskin nişancının bunları nasıl uyguladığıdır.
Yasaya Uygunluklar ve Davranış Biçimi
Bir polis ve bir askeri keskin nişancı arasındaki en temel farklılık her birinin ölümcül kuvvetini nasıl kullandığıdır.
Hiçbir kanun adamı, eğer bir şüpheli kendisi, başka bir polis memuru, geçen biri veya bir rehine için tehdit oluşturmuyorsa asla atış yapmaz; Bu ölümcül kuvvettir. Fakat muharebede bir askeri keskin nişancı için nerdeyse tersi geçerlidir. Onaylanmış bir düşman askerine her an hücum edecektir ve hedefinin o anda herhangi biri için tehdit oluşturması gerekmez. Anlaşılacağı üzere düşmana ait askerin sadece varlığı bizim kuvvetlerimiz için bir tehdittir ve Kara Muharebe Kanunları uyarmadan hücuma izin vermektedir.
Muharebe zamanıysa ve onaylanmış bir düşman askeriyse, askeri keskin nişancının hiçbir yasal kaygısı olmaz. Karar vermesi gereken nokta, taktik durumu inceleyerek baskı altında mantıklı bir şekilde hareket etmektir. Bununla birlikte polis keskin nişancısı her hareketinin savunulabilir olması gerektiğini aklında bulundurmalı ve atışını yasal kılabilmek için hedefinin “açık” bir tehdit olduğunu gösterebilmelidir.
Departman veya kurum davranış biçimleri farklı olacaktır; fakat genellikle bir polis keskin nişancı otoritesinin ateş açmak için olay yerindeki bir denetçiden emir alması gerekmediği takdir edilmektedir. Bu, durumun kendisinden oluşmalıdır. Kendinize: “eğer bir tabancam olsa ve şüpheliden 10feet uzakta olsam ölümcül kuvvet kullanmayı haklı görür müydüm?” diye sorun. Eğer cevap “evet” ise bir keskin nişancıdan tek farkınız haklı görme değil mesafenizdir.
Pratikte olay yerindeki bir komutan “Yeşil Işık” yakmadan önce hücum etmezsiniz; çünkü patron, daha az kuvvet kullanacak ya da rehineyi daha az tehlikeye atacak başka olasılıkları da incelemek isteyecektir.
Yasal olarak polis keskin nişancısı sivil oyuk kapsüllü Match veya yumuşak kapsüllü mühimmat gibi en etkili mühimmatı kullanabilir. Bunlar hedefe daha fazla enerji dağıtırken bunların askeri yuvarlak Match mühimmatından daha az aşırı delme tehlikesi vardır. Fakat askeri keskin nişancılar Kara Muharebe Kanunlarını ya da daha özele inersek yumuşak uçlu ve genişleyen çekirdekleri muharebede yasaklayan 1907’nin Hague Konvansiyonu’nu ihlal etmeden bu tip mühimmat kullanamaz.
Bir takım hedef kategorileri her nasılsa Hague Konvansiyonu’nda kapsanmamaktadır. Bunlar, bir askeri keskin nişancının dürbün iç taksimatında muhtemelen belirebilecek teröristler, yerel suçlular ve silahlı asilerdir.
Silah Değişimi
Tüfekli polisler için bir başka kısıtlama da memurlar arasında silah değişimidir. Bu, silahın o anki sıfırlaması, durumu ve bir mühimmatı istenen yere göndermede ne kadar isabetli olabileceği hakkında şüphelere yol açabilir.
Bazı küçük kanun uygulayıcı kurumlar memurların bir ya da iki keskin nişancı tüfeğini paylaşmaları yoluyla iktisat yapma girişiminde bulunmuştur. Bu askeri uygulamada keskin nişancı ve gözetleyicinin silah değişiminden farklıdır. Askeri durumda bir kişi keskin nişancı tüfeğini kullanırken ortağının taarruz tüfeği vardır ve görev değişiminde bunları da değiştirirler.
Bu durumların hiçbiri (bir tüfeği paylaşmak ya da değiştirmek) bir polis keskin nişancısının ateş üzerine çağrıldığı yaşam/ölümlü olaylarda uygun değildir. Sorumluluklara ilaveten dürüst bir memur kendisine ait olmayan bir silahı kullanmayacaktır. Birkaç defa ben de kanun uygulayıcı danışmanlara keskin nişancıları adına bu konuda nazik mektuplar yazdım ve potansiyel sorumluluklar ve verimlilikler ile ilgili hususlarla karşılaşıldığında her zaman memurlar ihtiyaçları olan ilave tüfekleri alma yoluna gitmiştir.
Polis sorumlulukları ile ilgili iki önemli husus keskin nişancı eğitimi ve donanacağı tüfek türüdür. İddialı bir tüfekli polisin kesinlikle silahlı bir şüpheliyi etkisiz hale getirebilmesi gerekirken, karmaşık rehine kurtarma harekatları gibi tehlikeli durumlarda özel eğitimi olmaksızın onu kullanmak pek akıllıca görünmemektedir. Peki onu konvansiyonel bir tüfek dürbünü olan sıradan bir tüfekle donatmak akıllıca mıdır? Kesinlikle fazladan birkaç dolar daha harcayıp gerçek bir keskin nişancı sistemi almaya değer.
Çatışma Mesafeleri
Hedefi bir kere bile ıskalamamaya dikkat eden bir polis keskin nişancısı hedefine olan mesafeyi azaltmaya çalışır. Özellikle tüfeğinin sıfır mesafesi olan 100 yardadan daha yakın olmayı ister. Federal İstihbarat Bürosu (FBI) istatistikleri bunun doğruluğunu kanıtlamıştır: Bir polis keskin nişancısı için ortalama milli çatışma mesafesi sadece 71 yardadır.
Özellikle çatı tepesi çılgınları veya hava korsanları gibi bazı suç senaryoları çok daha uzun mesafeli bir atışı gerektirebilir; ancak bu çok istisnai bir durumdur. Aslında bazı polis kurumları özel onay olmaksızın 200 yardadan uzun mesafeli bir atışa izin vermez.
Ancak polis keskin nişancısı karşısındakiyle mesafeyi azaltmaya çalışırken, askeri keskin nişancı uzanma avantajını kullanan uzun kollu bir boksör gibi silahının en son menzilinde tutmaya çalışır. Ben, bu kavramı keskin nişancı 400 yardadan daha uzak olduğunda düşmanın taarruz tüfeklerinden daha ölümcül ve isabetli olması manasında bir keskin nişancının “balistik avantajı” olarak adlandırıyorum. AK-47’nin 7.62*39mm’lik mühimmatının çoğu avcının 200 yardadan fazla mesafelerde etkisiz kabul ettiği .30-30 Geyik fişeğiyle aynı performansa sahip olduğunu anımsayın ve böylece ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Hedefin Doğası
Bir polis keskin nişancısının hedefi nerdeyse her zaman silahlı, zaten bir can almış ve muhtemelen diğerini alma tehdidi bulunan tek bir kişidir. Şüpheli izole olmuş, kendini bir çeşit barikatın içine yerleştirmiş ve belki de kendisine bir ya da iki rehineyi kalkan yapmıştır.
Polis keskin nişancısının uğraşı iyi manevra yapmak ve temiz, engellemesiz ve şüpheli tarafından kendisi fark edilmeden ya da taarruza uğrayacağını anlamadan bir atış yapacak kadar yaklaşmaktır. Tek tehdit şüphelinin kendisidir ve o da çatışmadan önce diğer polis memurlarınca kuşatılmış ve hareketi engellenmiştir. Polis keskin nişancısının genellikle her harekatta tek bir hedefi vardır ve o hedefi de sadece bir atışla etkisiz hale getirir. Tek bir “bang” ve evine gider.
Diğer taraftan askeri keskin nişancı genellikle tek bir harekatta ve muhtemelen tek bir çatışmada pek çok hedefle çatışmaya girer. Askeri keskin nişancı potansiyel düşmanların her tarafında olduğu tehlikeli bir ortamda hareket eder, nişan alır, ateş eder; hareket eder, nişan alır, ateş eder; hareket eder, nişan alır, ateş eder.

Sıklıkla düşmanın daha fazla ateş gücü ve sayıca üstünlüğü vardır ve eğer yeri açıkça belirlenmişse askeri keskin nişancıya karşı harekat yapabilir ya da yok edebilir. Her zaman mevcut tehlikeden ötürü askeri keskin nişancı nişancılık ve hedef tespitinin yanı sıra görevini başarabilmek ve hayatta kalarak bunu anlatabilmek için içeri ve dışarı sızmanın inceliklerine de aynı derecede önem vermek zorundadır. Bazı polis keskin nişancılık görevleri de (gizli uyuşturucu laboratuarı tespiti ya da uzaktan hava sahası denetimi gibi) gelişmiş içeri ve dışarı sızmayı gerektirir.

Atışı Yapmak
Eğer bir askeri keskin nişancı atışını kaçırırsa dünyanın sonu gelmez. Hatalı mesafe ve rüzgar tahmini, ani hedef hareketi, sert tetik düşürme ya da pek çok başka nedenin uzun mesafelerde ıskalamaya neden olması hayatın bir gerçeğidir.

Ancak askeri keskin nişancının atışları bazen hatalı olabilir; çünkü bunlar sahip olduğu yegane atışlardır ya da eğer vurulursa hedef o kadar değerlidir ki bir “eğer” atışı yapmak gerekir.
Çapraz rüzgarlı bir fırtınada 800 yardada bir düşman kıdemli albayını görürseniz, size temin ederim atışı yaparsınız.
Genellikle bu tarz çatışmalar başka hiçbir dost hayatı kapsamaz ve bir ıskalama hem keskin nişancı hem de aynı şekilde hedef için sadece bir “öğrenme deneyimi” olur. Eğer bir askeri keskin nişancı sadece “kesin” atışlar yapmaya çalışırsa etkinliğini büyük ölçüde kaybeder; çünkü pek çok “kesin olmayan” atış da vuruş olabilir ve uzak mesafedeki ve muhtemel olmayan hedefler hiçbir zaman yakın mesafedeki kesin atışlar olarak görülmeyebilir. Düşman albayları en büyük sıklıkla en yakın sığınak yerine düşmanın ileri hattından 800 yarda geride bulunur.
Dramatik bir zıtlık olarak bir polis keskin nişancısının ıskalamasına asla izin verilmez. Iskaladığı zaman bir rehine ölür, bir şüpheli kaçar ya da dost bir memur hayatını kaybeder ve hepsi milli televizyonda, arkasından da gazetelerde çıkar.

Baskı! Çok fazladır. Bir Federal İstihbarat Bürosu (FBI) Kanun Uygulayıcı Bültenindeki makalemde yazdığım gibi bir polis keskin nişancısının sorumlulukları onun “dünyadaki en yalnız noktada” olmasına neden olur. Hayatlar, kariyerler, kader, kendine saygı; hepsi sınırdadır ve bir tetiğe uygulanacak 3 poundluk bir güce bağlıdır.

“Hayır!” Diyebilmek
Bu, sıkıntı veren hiçbir zaman ıskalamamak gereğinden ötürü bir polis keskin nişancısı (askeri olanından çok daha fazla) “HAYIR!” diyebilme kapasitesine sahip olmalıdır.

Durumu dürüstçe inceleyebilecek, bunu tüfeğiyle ve kendi yetenekleriyle değerlendirebilecek ve denetçisine atışın yapılıp yapılamayacağını söyleyebilecek kararlılıkta olmalıdır. Genellikle liderler bir tüfekçinin imkan ve kabiliyetlerini tam olarak değerlendiremez; onların isteklerini pasif olarak uygulamak felakete neden olabilir.
Bir rehine kurtarmada en büyük şans riskli bir atışı gerektirebilir. Herkes bunu anlamalı ve daha az pratik olan seçenekler belirlenip elenmelidir. İşlemden sonra harekat başarısız olsa bile kendi başınıza yaşayabilirsiniz; elinizden gelenin en iyisini yaptınız.
Ancak sessiz kalıp akışa uyduysanız sonuç sizi mezara götürecektir.
Keskin nişancının Ortamı
Hem polis hem de askeri keskin nişancılar gerilim dolu ortamlarda hareket eder, ama gerilimin nasıl oluştuğu ve sizi nasıl etkileyebileceği biraz farklıdır.
Büyük ihtimalle düşman hattının gerisinde olacağından, askeri keskin nişancı gün içinde ve gün dışında büyük kişisel tehlike içinde hareket eder. Tek gerçek güvenliği görünmezlik olduğu için her hareket, en küçük kıpırtısı tespit edilmeden kalmasını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Atışını yaptıktan sonra yerini terk etmelidir; yoksa kesinlikle bir misilleme gelecektir. Tekrar dost hatlara dönene kadar rahatlayamaz.
Askeri keskin nişancının gerilimleri en sonunda muharebede etkisiz duruma düşmesine neden olur. Pek çok harekatta düşman hatlarının gerisinde bulunması gerektiği düşünüldüğünde dolaysız olarak söyleyebilirim ki bu tarz 24 saat tehlikede olunan durumlar dört ya da beş günde yıpranmanıza yol açar. Çalışma ve İnceleme Grubundayken (SOG) gizlice ilerlemede ve saklanmada, hatta kan tazıları ile özel eğitimli iz sürücüleri atlatmada mükemmel derecede etkiliydik; fakat sadece bir haftadan kısa bir süre için.
Polis memurunun hiçbir uyarı ya da zihinsel hazırlama olmaksızın bir ölüm / kalım durumuna sokulmasının baskısını kaldırabilmesi gerekir. Bir dakika önce nişanlısıyla yemekteyken 10 dakika sonra dürbün taksimatında bir kitle katliamcısı olabilir.

Ancak olay mahalline vardıktan, karar verip hazırlandıktan sonra bir (sadece bir !) atış yapması emredilene kadar saatlerce, belki de günlerce sakin bir şekilde beklemesi gerekebilir. Ve yılların eğitimi ve pek çok yanlış alarmdan sonra bu senaryo, o da olursa, muhtemelen tüm meslek hayatı boyunca sadece bir kere ortaya çıkacaktır. Gene de bir polis taktik tim keskin nişancısı olarak kaldığı her gün bunun için hazır olmalıdır. Muharebeye giren bir askerden farklı olarak bu çatışmanın hiçbir çizelgesi yoktur.

Görev Süresi

Bir askeri keskin nişancının ne kadar süre arazide kalabileceği ne kadar yemek ve su taşıyabileceğine bağlıdır. Bu, aklını ve vücudunu bu baskı dolu ortamda koruyabileceği süre olan yaklaşık beş gün boyunca geçerliliğini korur.

Bir polis keskin nişancısı tekrar ikmal veya dinlenmeye gerek duymadan keskin nişancı sığınağında sekiz saat geçirmeye hazır olarak gelmelidir; en azından günümüzdeki gerçek budur. Boşta keskin nişancı timleri olmasına bağlı olarak dört ya da beş saatte bir yer değiştirmeye başlayabilirsiniz, ama bu olağan bir durum değildir.
Bence bir kanun uygulayıcı keskin nişancının molasız dört saatten fazla devamlılığı sağlayabilmesi zordur. Bu mola sadece bir, belki iki saat olabilir ve bu fiziksel olduğu kadar zihinsel de bir ihtiyaçtır. Ondan sonra tekrar birkaç saat için dikkatini yoğunlaştırabilir, fakat gerginlik kalacaktır.
Sekiz saatten sonra kesinlikle dinlenmeye ve tamamen ortam değiştirmeye ihtiyacı vardır. Başka türlü olsa polis keskin nişancılarının cephede en az 24 saat yetecek ikmal maddesi getirmesini tavsiye ederim, ama bu dinlenmeksizin tüm bir gün boyunca dürbününüzden bakmanız gerektiği anlamına gelmez.

Molalar, aralar ve gerçek uyku ile kendinize zaman ayırmalısınız, çünkü geçmişteki olaylar göstermiştir ki bir atış bir ya da iki gün değil bir ya da iki saat içinde yapılır. Eğer heyecanlıysanız ve odaklanmışsanız yorulmaya başlarsınız ve 48 saat sonra atışı yapmak için hazır olamazsınız.

KESKİN NİŞANCI HAREKAT TEÇHİZATI

Polis de olsa askeri de olsa bir keskin nişancı timinin görevini başarmak için, çoğu kanun adamlarının veya hükümet dağıtımı ABD askerlerinin karşılaşmadıkları donanımlardan oluşan çok çeşitli teçhizata ihtiyacı vardır. Keskin nişancı timinin tek başına hareket etmesi nedeniyle oluşan kendini koruma ihtiyaçları gibi ikinci derecede gözetleme görevi daha da fazla donanım eklenmesine neden olur.

Daha sonra detaylı olarak anlatılan kritik keskin nişancılık teçhizatı (silahlar, optikler, mesafe belirleyiciler, kamuflaj malzemeleri) haricindeki her parça teçhizatın nasıl kullanıldığını tartışacağız.

Teçhizat ne olursa olsun, düşman karşı korunma tehlikesini göz önünde bulundurarak tertibatınızın uygun bir kamuflaj şekliyle boyandığından emin olun.

Tartışmak üzere olduğumuz bütün teçhizatı taşımak fiziksel olarak imkansızdır. Bundan dolayı ne zaman ve nasıl taşıyacağınızı öğrenmeniz temel kullanımını anlamanız kadar önemlidir.

Başlangıç olarak keskin nişancı timi harekatlarının düzgün olarak ikiye ayrıldığını anlayınız: sizin planlayıp uyguladıklarınız ve bir düşman hareketi ile başlayanlar. İlkinde hangi teçhizatı kullanacağınızı düşünmek için zamanınız vardır ve sonrada bunları taşıyacağınız sırt çantanızı ve donanım çantanızı tekrar düzenleyebilirsiniz. Ancak ikincisinde neredeyse hiç zamanınız yoktur; dost hayatların tehlikede olduğu bir senaryoya aceleyle girersiniz.
Her iki durumda da hazırlıklı olmak için, neredeyse her zaman ihtiyacınız olacak malzemeyi kapsayan bir temel yük (ya da “acil durum/alarm yükü”) belirlemeniz gereklidir. Bunu kapabilir ve kapıdan dışarı fırlayabilirsiniz; ayrıca zamanın yüzde 85’inde harekete hazırsınızdır. Muhtemelen başka bir ya da iki teçhizat daha almak için bir dakika durabilirsiniz ve bu da görevlerin yüzde 99’unda yeterli olacaktır.

Diğer taraftan, önceden planlanan bir harekata hazırlanırken, özel durumunuza bağlı olarak dikkatlice bir teçhizatın gerekliliğini ağırlığı ve tekrar toplanabilirliği ile mukayese edin.
Bu konuyu bir adım daha ileri götürerek içine girenler bağlamında kullanacağımız kaplara ve taşıyıcılara bakalım. Aslında bu bizim ilk teçhizat kategorimizdir.

Çantalar ve Yük Taşıma Teçhizatı

Aşağıdaki her bir kap ve sırt çantasında taşınması tavsiye edilen tüm teçhizatın sıralandığı bilgi kutuları hazırladık. Burada sadece bu kapların özelliklerini ve gereklerini tanımlayacağız. Askeri keskin nişancılar her harekatta arazide birkaç gün geçirdiği için bir kanun adamının taşıyacağından çok daha büyük sırt çantaları taşıma eğilimindedir. Bütün bunlara rağmen buradaki ilkeler hem askeri hem de polis keskin nişancıları için geçerlidir.

HÜCUM YELEĞİ veya AĞ DONANIMI:

Taktik durum ne olursa olsun her zaman yanınızda olan muhtemelen naylondan yapılmış taşıyıcı.Ceplerinde atış yapabilmesi, hayatını idame ettirebilmesi ve diğerleri ile irtibat kurabilmesi için gerekli en az teçhizat bulunur. Eğer mümkün olan en hafif yüke düşmeniz gerekiyorsa, görevinizi başarmak için gerekli yalın ihtiyaçlara sahip olan yeleğinizi yanınızda bulundurursunuz.

AĞ DONANIMI VEYA YELEKTE TAŞINAN TEÇHİZATLAR
(HER ZAMAN SİZİNLE)

  • Tüfek mühimmatı Yedek tabanca cephanesi
  • El telsizi Kulak koruyucu
  • Küçük bıçak Kalem fener W filtreli
  • Küçük el dürbünü Göz yaşartıcı kimyasal
  • Pusula Kamuflaj boyası
  • Matara (dolu) Elektronik flaş (askeri)
  • Düdük Bandaj
  • Böcek kovucu Plastik baskı
  • Küçük termometre Sakız
  • Et bıçağı Kalem ve Not defteri
  • Alkollü bez
KÜÇÜK-ÇANTA VEYA HAFİF SIRT ÇANTASI: Küçük-çantanın adı geçmektedir çünkü çoğu polis bunları kullanır; ancak biz burada kanun adamlarının hafif sırt çantasına geçmesi konusunda ısrar ediyoruz. Küçük-çantanın aksine sırtınızdaki hafif sırt çantası tırmanmanıza, koşmanıza ve ateş etmenize olanak sağlayarak tüfeğinizi iki elinizde taşıma özgürlüğü verir. Hücum yeleği ile beraber bir polis keskin nişancısının hafif sırt çantası hiçbir ikmal ya da yardım olmaksızın cephede sekiz saat boyunca ihtiyacı olabilecek her şeyi alabilir. Bu hafif sırt çantasını keskin nişancı saklanma konumunuza kadar taşırsınız, fakat zor bir durumda kaldığınızda onu saklayıp ileri atılarak hücum yeleğinizin içeriği ile görevinizi başarabilirsiniz.
BÜYÜK SIRT ÇANTASI: Aslında bu diğer her şeyinizi sakladığınız bir istif çantasıdır. Genellikle küçük sırt çantası ve hücum yeleğinin içeriği ile birleştirildiğinde cephede başka hiçbir destek veya yardım almadan 24 saat geçirmenize imkan tanıyacak yeterli teçhizatı içerir. Polis keskin nişancıları bu büyük sırt çantasını olay mahalline getirir, ancak manga veya taktik tim kamyonetinde kilitli tutarlar. Alarma geçtiği o birkaç dakika içinde teçhizatına ulaşması gerekir; bir polis keskin nişancısı bir ya da iki parçayı yedek istif çantasından sırtında taşıdığı hafif sırt çantasına aktarır.