Keskin Nişancılar (Yazı dizisi 9. bölüm)

3657

POLİS TAKTİK BİRLİĞİ ORGANİZASYONU

Hukuk yürütücü keskin nişancı timleri daha geniş bir taktik birliğin bir parçasıdır, bazen de bir SWAT ile ilişkilidir. Ordu için doğru olduğu gibi, polis taktik birlikleri de işlevlerine göre gruplanmış farklı unsurlara ayrılmıştır. Sonra her hangi özel bir operasyonu yönetmek için karıştırılmış ve eşleştirilmiştir veya “yeni bir biçime sokulmuştur”. İki kişilik keskin nişancı timlerinin yanında, tipik bir polis taktik ünite aşağıdaki unsurlara sahiptir.

EMİR VE KOMUTA :Normal olarak, taktik ünite liderleri operasyon sırasında önde olmazlar çünkü çabucak kazanıp içine kapanırlar. Bir çok durumda, liderler planlarlar ve alt birimlerin işlemesine izin verirler. Rehine alınması gibi uzayan durumlarda, komuta görevi öncelikli yürütülür ve emir komuta unsurları tam olarak kullanılır.

GİRİŞ TİMLERİ :4 yada 6 iyi silahlanmış memurdan oluşur. Bir giriş timi aktif olarak bir yapıya girmede, hızlı bit şekilde emniyeti sağlamada ve şüphelileri etkisiz hale getirip yakalamakta uzmanlaşmıştır. Çünkü bu memurlar bir girişin gerekliliklerini çok iyi bilirler. Genellikle çepe çevre güç gibi de dağılırlar.

GAZ TİMLERİ:Gazlarla alakalı işler, uzmanlaşmış iki kişilik gaz timleri tarafından yerine getirilir. Modern taktik birlikler bir şüphelinin ilgisini çekmek, onun binanın bazı bölümlerine girmesini engellemek veya saldırı sırasında geçici olarak etkisiz bırakmak için, gazı akıllıca kullanırlar.

REHİNE PAZARLIKÇISI:Bu kısım bir pisikiyatrist veya pazarlık konusunda eğitilmiş bir memurdan oluşabilir. Uzayan durumlarda, bir pazarlıkçı şüphelilerle bağlantı kurar ve bir ev sahibi tekniği kullanarak durumun çözülmesine yardımcı olur.

SIHHİYE TİMLERİ:Bunlar polis veya genel bir hastanenin doktoru olabilirler. En önemlisi bunların düzenli olarak birliğinizle eğitim yapmalarıdır ve taktik tim operasyonlarının nasıl yürütüldüğünü anlamalarıdır. Aletleri ve eğitimleri her şeyden önce travma yaralanmalarına karşıdır.

ŞEHİR POLİSİ KESKİN NİŞANCILIĞI

Polis keskin nişancılığı görevi saçma bir arzu için kurulmuştur fakat Amerikan tarihindeki “worst mass killing” (en kötü kitle katliamı)’den sonra 1960’lı yıllarda ilk olarak ortaya çıkmış özel bir tehdide karşılık olması için kurulmuştur.

Ağustos 1966’da 25 yaşında bir Teksas üniversitesi öğrencisi Charles Whitman, tuzaklı bir oyuncak bebekle, bir kamp çantası ve bir askeri bot kilidiyle Austin’deki kampüs kulesi asansörüne yöneldi. Sabah saat 11.48’de 28’inci katta kendine bir barikat kurduktan sonra kısık sesli eski bahriyeli the husky exumarine ve büyük oyun avcısı(big- game hunter) bir 6 mm’lik Remington 700 model tüfeğini omuzuna kaldırdı ve dürbününden dikkatlice baktı bir kaç ay önce Whitman, bir üniversite psikiyatristine büyük bir tüfekle kulenin tepesine çıkarak insanlara ateş edecek kadar sinirli olduğunu söyledi. Şimdi o korkunç fantezisini yapmıştı.

Sonraki 90 dakika içinde Whitman, üç blok ötedeki insanlara kadar saldırdı, 13 ölü 31 yaralı olmak üzere toplam 44 saldırıya sebebiyet vermiştir. Fakat bize en ilginç gelen şey, hem arazi ve silahlara hakim olma isteği hem de kanun memurlarına cevap vermesinin zararını nasıl kullandığı idi.

AUSTİN TEKSAS 1966

Charles Whitman 28’inci kattan 13 kişiyi öldürüp 31 kişiyi yaraladı. Kitle katliamında milli korkunç bir kayıt.

Whitman’ın ilk atışından sonra, Austin polis teşkilatından, Teksas komandolarından ve yerel gizli servis bürosundan toplam 100 kanun adamı gurup halinde kampüse doğru ilerlediler. Fakat problemleri balistik ve görüş dezavantajlarıydı. Sadece tabancaları ve etkili menzili 50 yardayı geçmeyen av tüfekleri vardı. Kanun adamlarının, görünen bir baş hedefini bu mesafenin 6 katı uzaklıktan bile vurabilecek biri sayesinde, belirgin bir üstünlükleri vardı. Whitman’ın kuledeki tüneği, beton kolonlar yerleştirilmiş bel yüksekliğinde duvarla çevrilmişti. Ateş ettiği doğal delikler vardı, bu duvarda Austin’deki en iyi keskin nişan tüfeği, zaman zaman yerel polis teşkilatlarıyla ateş eden alelade bir sivile aitti, fakat iyi yerleşmiş silahlı hayduda çok küçük bir etkisi olabilirdi.

Çok kuvvetlendirilmiş siperinden ateş etmesi, Whitmanı çevreleyen düz alana hakim olmasını ve binaya girmeye çalışan birçok polisi kolayca vurabilmesini sağlıyordu. Daha çok atış gücüne ihtiyacı olduğunda, 0,30 kalibre bir M1 karabina kullanıyordu.

90 dakika boyunca katliam devam etti. Ta ki iki kanun adamı ve vekaleten bir sivilin bir yer altı tünelini kullanarak binaya girmelerine kadar. Kuleye çıktılar ve whitmana ulaştılar, yumruklarla etkisiz hale getirdiler.

Austin katliamının ardından, birçok yerel polis teşkilatları her çalışma vardiyası için bir tüfekli memur tahsis ettiler. Bu ilk zamanlarda, bir tüfekçi polis memurunun silahı muhtemelen 30-30 kurma kollu tüfekti, çünkü silah seçimi kişisel tercihlere dayanıyordu. St. Luis polis teşkilatı 1970’li yılların başlarında 30-06 BAR sporcu tüfeği kullanıyordu. Hala tüfekli polisler yöneticiler tarafından gözle görünür bir şekilde müsamaha gösterilmektedir. Polis tüfekçileri oldukça az denenir. Yardım için seyrek çağırılırlar ve nadiren araçlıdırlar. Austin dersleri, ağustos 1974’te New Orleans’ta 23 yaşındaki eski bir denizci olan Jimmy Essex’in, Howart Johnson’ın motor tamirhanesinde deliler gibi sağa sola ateş etmesiyle tekrarlandı.

Mümkün olduğunca fazla beyazı öldürmeye yemin etmiş aşırı ırkçı Essex’in katliamı Charles Whitman’ınkine yaklaşmıştır. Yedi kişiyi öldürüp 21 kişiyi yaralamıştır. Farklı olarak Essex hangi ırktan olursa olsun polislerden nefret ederdi ve kurbanlarının 7’si kanun adamıydı, bunlara Louis Sirgo’nun as başkanı da dahildi.

Essex, sonuç olarak Whitman’ın siperli kulesine benzer bir mevzii almıştır. Otel çatısındaki kuvvetli beton asansör yapısını mevzii alarak. 44 Magnum Runger tipi hafif otomatik bir tüfekle 11 saat boyunca etrafa ateş etmiştir. Bütün bir gece kanun adamlarıyla karşılıklı ateş ettikten sonra bir USMC CH-46 helikopteri gelerek, M60 makineli tüfeğiyle bir basın organına göre: “En az 100 kurşunla” Essex’i delik deşik etti.

Zorunlu karşılık verme seviyesinin başlangıçtan beri ona göre karşılık verilmemesi sayesinde, görülmesi yasal yürütme yöneticilerinin polis keskin nişancıların gerekliliğini daha iyi anlamalarını sağlamıştır.

Ben Essex’in saldırısından onbeş yıl sonra öğrencilerimiz arasında New Orleans polis tüfekçilerinin Missisipi atış kliniği ve yarışmasına teşvik ettim. Sizi temin ederim ki bugün New Orleans’ta trajik ve korkunç olaydan çok şey öğrenmiş çok iyi polis nişancıları çalışmaktadır.

Fakat bu Austin ve New Orleans’a katliamlara mal oldu. Ve bugünün doğru eğitilmiş ve teçhiz edilmiş polis keskin nişancıları Whitman ve Essex benzeri olaylarla karşılaştıklarında ne olurdu? Katliam sadece tek vuruşta bitecekti.

POLİS VE ASKER KESKİN NİŞANCILARI ARASINDAKİ FARKLAR

Belki de bir polis keskin nişancının yapabileceği en kötü hata kendisini bir asker keskin nişancısı gibi düşünmesidir; aynı şekilde bir asker keskin nişancısının bir polis gibi davranmaya başlaması da çok büyük bir hatadır.

İkisi arasında kayda değer farklar vardır, bu farklar sadece teknik farkların sonucu ve davaları düşünen memurların saçma alakalarından ibaret değildir. Bu farkları açıkça incelemeyiz. Çünkü bunlar sizin taktiklerinizi organizasyonunuzu malzemenizi ve keskin nişancının bütün çalışma alanlarındaki planlarınızı pekiştirir ve bu farkları akılda tutmanız, ilerideki bölümlerde bulunan uygun veri ve teknikleri daha iyi anlamanızı sağlar.

Bu gibi farklılıkları belirlemeden önce en temel keskin nişancı yetenekleri olan nişancılık, arazi tecrübesi ve taktik, hem polis hem de asker keskin nişancıları için çok benzer olduğunu bilmeliyiz. En büyük farklılık bir keskin nişancının bunları nasıl uyguladığındadır.

KANUNLAR VE POLİTİKALAR

Bir polis ve asker keskin nişancısı arasındaki en temel fark onların etkili gücü nasıl kullandıklarıdır.

Hiçbir polis; kendisine diğer bir polis memuruna, bir görgü tanığına veya bir rehineye, karşı tehdit unsuru olmadığı takdirde şüpheliye ateş etmez. Fakat asker keskin nişancı için muharebede bunun tam tersi geçerlidir. Belirlenmiş bir düşman askeri ile isteyerek ve kolayca çatışmaya girebilecektir ve hedefinin kimseye karşı bir tehdit unsuru olmasına gerek yoktur. Düşman askerinin sırf varlığı bizim güçlerimize bir tehdittir. Bu anlaşılmıştır ve kara savaşı kanunları uyarmadan çatışmaya izin vermektedir.

Belirlenmiş bir düşman askeri ve savaş zamanı ise, asker keskin nişancıyı bağlayan herhangi bir yasa yoktur. Taktik durumu analiz etmek ve baskı altındayken akılcı haraket etmesi için karar verme yeteneğini kullanmalıdır. Polis keskin nişancısı bununla beraber her hareketinin doğruluğu ispatlanabilir olması gerektiğini akıldan çıkarmaması gerekir ve aynı zamanda ateşini meşrulaştırmak için farkına vardığı tehdidi ifade etmeye özellikle mecbur kalacaktır.

Merkez veya şube kaideleri değişiklik gösterir fakat genellikle, bir polis keskin nişancısının ateş etme yetkisi için bir amirin emrine ihtiyaç olmadığı kabul edilmiştir. Bu durumun kendisine göre belirlenmelidir. Kendinize sorun “Eğer benim bir silahım var ve şüpheliden on fit uzaklıktaysam, etkili gücü kullanarak kendimi haklı çıkartabilir miyim?” bu sorunun cevabı bir keskin nişancı olarak “EVET” olmadır. Sizin tek farkınız kendinizi haklı çıkarmak değil de mesafeniz olmalıdır.

Bununla beraber pratik olarak komutan “Yeşil ışık” yakmadan önce siz düşmanla çatışmaya girmezsiniz, çünkü patron daha az güç kullanmayı gerektiren veya düşmanın tehlikesinden daha uzak ihtimalleri gözden geçirmek isteyecektir.

Polis keskin nişancıları kanunlara göre en etkili cephaneyi kullanabilirler. Bunlar sivil Hollowpoint match veya yumuşak uçlu çekirdeklerdir. Bunlar hedefe daha çok enerji verirken aynı zamanda çok içeri girmesi tehlikeli askeri ball match mühimmatından daha azdır. Fakat askeri keskin nişancıları bu tip mühimmatı kara muharebe kurallarına yani Lahey kongresini (1907) ihlal etmeksizin kullanamazlar. Yumuşak uçlu ve dağılan çekirdeklerin savaşta kullanılması bununla yasaklanmıştır. Fakat çeşitli katagorilerdeki hedefler Lahey Kongresine dahil edilmemiştir. Bu hedefler şunlardır: Teröristler, Yerel suçlar ve silahlı ayaklanmalar ve asker keskin nişancıların artı kılında görülmesi muhtemel hedefler.

TÜFEKLERİN DEĞİŞİMİ

Polis keskin nişancılarının diğer bir engeli de tüfeklerin memurlar arasında değiştirilmesidir. Bu silahların sıfırlanma ayarlarıyla ilgili silahın durumu ve istendiğinde ne kadar isabet ve kesinlikle yerleştirileceği ile ilgili kuşkuya sebep olur.

Bazı küçük kanun yürütme teşkilatları tasarruf etmek için bir veya iki keskin nişancı tüfeğini değişen polis memurlarına sahip olmaya kalkıştılar. Bu asker keskin nişancılığındaki işaretçi ve keskin nişancıların silah değiştirmesinden farklıdır. Askeri timde, bir adam keskin nişancı tüfeğini kullanırken yardımcısının bir ani saldırı tüfeği vardır. Bunları görev değişimi sırasında değiş tokuş ederler.

Bir tüfeği paylaşmak veya değiş tokuş etmek, bu durumların hiçbirinde polis keskin nişancını ateş etmeye çağıran ölüm kalım olayları için uygun değildir. Bu engele ek olarak, polis memuru basitçe kendisine ait olmayan bir silaha hakim olamayacaktır. Bir çok kez, kanun yürütme müfettişlerine onların keskin nişancılarıyla ilgili resmi mektuplar yazdım ve sorumluluk ve verim konularıyla karşılaşıldığı zaman bu her zaman polis memurlarının ihtiyaç duydukları ek tüfekler almalarını sağlamıştır.

Keskin nişancı eğitimi ve onun teçhiz edildiği tüfek cinsi; polis sorumluluğundaki iki unsurdur. Yeterli bir polis tüfekçisi kesinlikle silahı bir şüpheliyi etkisiz hale getirebilmeliyken, onu özel eğitime tabi tutmadan karmaşık rehine kurtarmak gibi özellikle tehlikeli durumlarda kullanmak akıllıca olmaz. Onu klasik bir tüfek dürbünü olan standart bir off-the-rack tüfeğiyle teçhiz etmek mi? Gerçek bir keskin nişancı sistemine sahip olmak için birkaç dolar daha harcamaya kesinlikle değer.

Temas Mesafeleri

Bir kere bile ıskalamaya tahammül edememesi oldukça akıllıcadır. Bir polis keskin nişancısı hedefe olan mesafesini kısaltmaya çalışır.

Özellikle 100 yardadan daha yakın olmayı ister, bu genelde silahının sıfır mesafesidir. FBI istatistikleri belirler. Bir polis keskin nişancısı için ulusal ortalama temas mesafesi sadece 71 yarda olmuştur.

Bazı suç senaryoları sırasında, özellikle çatıdan rasgele ateş açanlar yada hava korsanları için daha uzun atışlar gerekebilir, bunlar sıra dışı durumlardır. Gerçekte polis teşkilatı üyeleri 200 yardın atışlar için özel izin almadan atış yapmazlar

Fakat bu arada polis keskin nişancıları suçluyla arasını kapatmak için teşebbüs ederken, ordu keskin nişancıları suçluyu bir kol mesafesinde tutmaya çalışır, buda uzun kollu bir boksörün uzaktan vurma avantajına benzetilebilir. Ben buna keskin nişancının “balistik avantajı” derim ki anlamı ordunun keskin nişancısı 400 yardadan fazla mesafeden tüfeğinin düşmanın suikast daha doğrulukta ve öldürücü olmasıdır. Hatırlamak gerekirse AK-47’nin 7.62x39mm mühimmatı 30-30 geyik fişeğiyle aynı performansı verir, fakat avcıların çoğunluğu 200 yardda etkisiz kabul eder ve demek istediğimi anlarsınız.

HEDEFİN DOĞASI

Bir keskin nişancı polisin hedefi her zaman tek başınadır, silahı bir şüpheli ve bir kişinin canını almıştır ve yüksek ihtimalle bir diğerini tehdit etmektedir. Şüpheli kendini isole etmiş ve bir harekatta sabitlenmişlerdir; belki rehine veya rehineleri kendine kalkan olarak kullanmaktadır.

Keskin nişancı polisler kendilerine iyi ve açık atış için yaklaşırken şüphelinin kendini fark etmeden veya hedef aldığını anlamadan açık atış yapmak için manevralar yapar. Buradaki tek tehdit şüphelinin kendisidir ve buda diğer polisler tarafından çoktan ve atış için sabitlenmişlerdir. Genellikle keskin nişancı polisin olay başına bir hedefi vardır ve bu hedefi tek bir kurşunla etkisiz hale getirir.Tek bir atış ve evine gider.

Öte yandan polis keskin nişancının bir diğer benzeri ordu keskin nişancısı genellikle bir operasyonda birden fazla hedefle uğraşır, belki tek bir nişanla birden fazla hedefle karşılaşır. Ordu keskin nişancısı etrafında düşmanlar varken hareket eder, hedef belirler, ateş eder; mevzi değiştirir, hedef belirler, ateş eder; mevzi değiştirir, hedef belirler, ateş eder.

Düşman çoğunlukla daha çok ateş gücüne sahip,sayıca fazla olabilir ve eğer yeri tespit edildiğinde ordu keskin nişancısını daha üstün taktik kullanarak yenebilir veya izini kaybettirebilir. İçinde bulunan duruma ek olarak ordu keskin nişancısı görevini tamamlayabilmesi ve hayatta kalıp rapor verebilmesi için nişancılık ve hedef tespitinin yanı sıra iç ve dış sızmalarda eşit şekilde dikkat etmelidir. Bazı polis keskin nişancısının görevi (çetelerin uyuşturucu laboratuar baskınları veya uzak havaalanı gözetlemeliği gibi) ustaca iç ve dış sızmaca gerektirmektedir.

ATIŞ YAPILMASI

Ordu keskin nişancısının atışı kaçırması dünyanın sonu değildir. Kusursuz olan mesafe ve rüzgar tahmini, ani hedef hareketi, sert tetik veya diğer nedenlerden dolayı atış kaçırması bilinen nedenlerdir.

Fakat ordu keskin nişancısı mükemmel olmayan atışlar yapar çünkü bu onun sahip olduğu tek atışlar veya tek hedeftir. Eğer isabet çok değeriyle, kesin olmayan atışlar hak ediyor demektir. 800 yarda ve yan rüzgarın olduğu zamanda bir düşman Kıd. Albay görünüyorsa, bu atışa teşebbüs edersiniz.

Genellikle bu gibi çatışmalar dostluk içermezler ve kaçırmak her iki taraf olan keskin nişancı ve hedef için kazanılan bir tecrübe olur. Eğer bir ordu keskin nişancısı sadece keskin olan atışları yaparsa birçok verimliliği kazanamaz çünkü birçok kesin olmayan atışlar hedefini vurmuştur ve uzak veya belirsiz hedeflerin aksine yakın mesafede vuruş garantisi yoktur. Düşman Albayları 800 yardda kendi cephene hattının hemen gerisinde koruganındadır.

Bunun tam tersine, polis keskin nişancısına kaçırmadan doğacak zaman kaybına izin verilmez. Kaçırdığı zaman rehine ölür, şüpheli kaçar yada bir görev arkadaşı ölür bunun sonucu tüm televizyon kanallarında gösterilir bunu basın takip eder.

Baskı? İnanılmaz. FBI Law Enformant Bulletin’in bir makalesinde yazdığım gibi, polis keskin nişancısının görevi kendini dünyanın en yalnız insanı yapar. Hayatlar, kariyerler, kader, kendine saygı- tetik üzerine yapılan 3 paundluk baskıya bağlı.

HAYIR DEME HAKKINA SAHİP OLMA

Hiç kaçırmamaya bağlı bir baskı, polis keskin nişancısı asker meslektaşının aksine hayır deme hakkına sahiptir.

Polis keskin nişancısı olayı dürüstçe değerlendirecek yürek olmalı kendi kabiliyetlerini ve tüfeğin kabiliyetini değerlendirmeli ve amirine bir atış yapılıp yapılmayacağını bildirmeli. Genellikle, lider keskin nişancının kapasitelerinden tam olarak memnun olmazlar, kendi masum isteklerine bırakılan olaylar felaketle sonuçlanabilir. Belki de bir rehineyi kurtarmak için en iyi şans riskli atış olabilir.

Öyleyse olmasına izin ver, herkesin bunu anlamasını sağla ve pratiği en az olan opsion değerlendirilmiş ve uygun bulunmamıştır.

Olaylardan sonra operasyon başarısızlığa uğrasa da kendinle yaşaya bilirsin; elinden gelenin en iyisini yaptın.

Fakat sessiz kalır ve olayları akışına bırakırsan, sonuç seni ölünceye kadar takip edecektir.

KESKİN NİŞANCININ ÇEVRE KOŞULLARI

Hem polis hem de ordu keskin nişancıları stres dolu çevre koşullarında çalışırlar, fakat stresin oluşumu ve nasıl etkilendikleri birbirinden faklıdır.

Ordu keskin nişancıları gece gündüz büyük kişisel tehlikeler içinde çalışırlar bunu nedeni düşmen hatlarında olmasıdır. Her iki hareket ortama uygun ve fark edilmemelidir, tek güvencesi görünmezliğidir. Atış yaptığında mevzi değiştirmeli veya misilleme onu yok edecektir. Ta ki dost hatlara dönene kadar rahatlayamazlar.

Ordu keskin nişancıların stresi sonuç olarak keskin nişancının çarpışmada etkisini azaltır. Düşman iç bölgelerindeki sayısız operasyonlar, size şunu ilk ağızdan söyleyebilirim ki 4-5 gün boyunca tehlike 24 saat boyunca iliklerimize kadar işler. Özel Harekat

Grubunda, biz sızmada ve saklanmada çok başarılıydık ve av köpeklerini ve özel yetiştirilmiş operasyon ekiplerini atlatabiliyorduk, fakat bir haftadan az zamanda.

ABD KARA KUVVETLERİNDE;

-BİR PİYADE ERİNİN, 300 m. deki BOY HEDEFİNİ, M-16 İLE, VURUŞ ORTALAMASI % 10’DUR.
-SNIPER’LARIN, 600m. deki BOY HEDEFİNİ, M-24 SNIPER TÜFEĞİ İLE, İLK ATIŞTA VURUŞ STANDARDI %90’DIR.